Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
ewsiz kaldı.
böyle yazıyordu günlügünde, o sıkıntılı günlerde
'Harcamalarım fazla değil, zira gelirim hep az.'
Hastalandı
Böbreklerinden.
Vuruldu
Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
Çocuğu olmadı.
Karaciğeri iflas etti.
Evet
Mustafa Kemal Atatürk bu.
Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın...
Anlatın ki, o yetimin, bıraktığı hediyenin kıymetini,
anlatın evlatlarınıza
Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi,
folklorik bir müsamere coşkusundan ibaret değil çünkü...
Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.
işte liste yukarıda…
Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse, gelmiş...
Bunu anlatın.
Direnen...
Teslim olmayan o ruhu anlatın.
Anlatın ki,
Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten.
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.
Yürek dediğin
Sadece organ değil ki arkadaş.
Bunu anlasInlar!!!
ONUN SAYESİNDE NE KADAR RAHAT
UYUYORUZ DEĞIL Mİ. PEKİ BU NE KADAR DAHA
SÜRECEK? NE ZAMAN UYANACAĞIZ
ARKADAŞLAR BUNU GERÇEKTEN BÜTÜN İÇTENLİĞİNİZLE OKUYUP YORUM YAZINN